💢 Uykunun tanımı: Nefsin duyulara komut vermemesi ve duyu aygıtlarının işlevsiz kalmasıdır.
Nefsin duyulara komut vermemesinin sebebi; nemdir. Yani beyindeki rutubet artarsa, uyku da artar ve azalırsa uykunun süresi de azalır. Ancak uykunun niteliğini sıcaklık ve soğukluk belirler. Eğer sıcaklık artarsa , uyku derin olur, eğer soğukluk artarsa uyku derin olmaz.
💢 Sorun ve sıkıntılar uykuyu azaltır. Zira sıkıntı halinde nefs, duyuları bırakmaz ve meşgul bir zihinle insan uyuyamaz. Yersiz uykular da unutkanlık getirir, gece bir de ya da ikide uyumak gibi...
💢 İdeal uyku, altı ila sekiz saat kadardır ve dört saati aralıksız bir şekilde olması gerekir.
💢 En nitelikli sindirim uyku esnasında gerçekleşir. Zira kan daha iyi üretilir. Beden harareti iç taraflarda toplanır ve kaybettiği gücü yeniler. Bu yüzden uyku sonrasında insan dinç olur.
KAYLULE UYKUSUNUN SAĞLIK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
💢 Bir günün en soğuk olduğu zamanı, sabah ezanına yarım saat ya da bir saat kaladır ve bu soğuklukta balgam üretimini meydana getirir. Balgamın artmasının bir başka sebebi de unutkanlıktır. Tedavisi de sabah ezanından önce uyanmaktır. İbadetin mizacı da sıcaktır. O halde ibadet hastalıkları önler. Aksine günün en sıcak vakti öğle ezan sularıdır. Uykunun mizacı da soğuk olduğundan , kaylule uykusu, bedenin hararetini yatıştırır .
💢 Gülsuyu koklamak beyindeki balgamı giderir ve beyindeki balgam giderilince de insan derin ve rahat uyku çeker. Eğer balgam şiddeti fazla ise gülsuyunu portakal çiçeği ile karıştırın ve uykudan önce koklayın.
💢 Uyanıklık hareket demektir. Hareket de, yoğun ahlatı pişirir ve latif ahlata dönüştürür. Eğer uykusuzluk ve hareket artarsa, latif ahlatı pişirir. En latif ahlatsa ruhtur. Bu yüzden ruhu kullanır, vücuttaki enerji azalır ve zayıflığa neden olur. Ruhtan kasıt tabii , doğal ruhtur.
💢 Havanın kararmaya başlamasından gece yarısına kadarki süre zarfında bir saat uyku üç saat uykuya bedeldir. Gece yarısından sonra, bir saat uykunun karşılığı yine bir saattir. Ama gündüz uykusu gece uykusu gibi değildir.
💢 İki tür uykusuzluk vardır. Aşırı balgamdan dolayı olan uykusuzluk ve aşırı safradan dolayı olan uykusuzluk.
İkisinin farkı şu ki , aşırı balgamda başta ağırlık, ağız ve burun akıntısı görülür ama aşırı safrada görülmez.
💢 Uyanıklık kuruluk getirir. Ruh ise içte toplanmaktan çıkar ve mide ve bağırsağı bırakır. Bu yüzden de hazım geç olur ancak açlık fazladır. O halde yemek sonrası spor yapılmamalıdır.
💢 Balgam mizaçlı biri , bedendeki nemin kullanımı için ve balgamın dışarı çıkması sonucu kana dönüşümü için akşam yemeğini az yemelidir. Sonuç olarak böyle bir kimsse zayıflar.
💢 Harekete kaybettiğimiz hararetten ötürü ihtiyaç duyarız. Hareket de hararet üretir.
MİZACINI TANI- HEKİM HAYRENDİŞ
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.